Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Benimle Gelir Misin?: Kavuşmakla terk etmek arasında bir hikaye
#1
95ed2081-0092-4f40-a6b3-165315d62fcf.jpg
Ne kadar ufak şeyleri kendimize dert edinir olduk ya da önemsiz birtakım isteklerimiz gerçekleşmedi diye karalar bağlar olduk değil mi? Bunun farkına varmamız için de maalesef hayatın acı bir yüzüyle veya bizden çok daha büyük dertleri olan birileriyle karşılamamız gerekiyor. Yani en azından benim için öyle oluyor. Kafama taktığım, omzuma yük ettiğim “derdin” ne kadar ufak olduğunu ancak böyle fark edebiliyorum. İnsanız, elbette kafaya takıyoruz ama farkına varmak ve değişmek mümkün. Yüreğini karartmamak da içini tüm karanlığa ve kötülüğe karşı temiz tutmak da insanın elinde.

Bu paragrafı yazdıktan 3 gün sonra yaşadığım bir olayı yazıma eklemek istedim.

Güneşli bir öğleden sonrası sahilde kıyıda otururken iki küçük çocuk da denize girmiş oynuyorlardı. Denizden çıkardıkları taşları, deniz kabuklarını “abla bu ne, şu ne?” diye sorup kendilerince eğlendiler. Büyük olan çat pat, küçüğü baya güzel Türkçe konuşuyordu. Aralarında ise anlayamadığım bir dil konuşuyorlardı. Sordum, Farsça imiş dilleri. Kardeş misiniz diye sorunca “yok, oğul teyze” dedi. Okul dedim, “ikamet yok, tercüman yok. Baba alıyor 1.500 lira, 1000 lira kira, 300 lira lamba, su, kalıyor bize 200 lira. Biz yine iyi dört kişi, (büyük olanı gösterip) onlar maşallah 7 kişi” dedi. Afganistan’dan gelmişler. “Orda savaş, her gün bomba, intihar çok” dedi. Kalbime saplandı her bir kelimesi, gözlerimin yaşardığını görsünler istemedim, hasta olacaksınız hadi eve gidin dedim, hemen tamam deyip yürümeye başladılar. Sonra dönüp seslendiler “abla görüşürüz”. El salladık birbirimize…  

Henüz 3 gün önce kendime dert ettiğim önemsiz ayrıntılar üzerine düşünüp yazmışken karşıma çıkan çocukların hikayesi belki de evrenden bir mesajdı bana. Farkına vardım, değişmek mümkün.

O çocukların ülkelerini terk edip dilini, dünyasını hiç bilmedikleri bir ülkeye gelmeleri zorunlu bir tercihti. Bazı terk edişler zorunludur. Bazı gidişler ise severek tercih edilir. Aşkın peşinden gitmek gibi, kariyer için gitmek gibi veya daha iyi, daha özgür bir yaşam için gitmek gibi.

Her bir ayrılık anında düşünürdüm ben, giden için mi zordur yoksa kalan için mi daha zor diye. Sonra sonra anladım, o ayrılık anında giden tarafsam gidene zor, kalan tarafsam kalan için zor ayrılık. Yani gitsen de kalsan da zor.

Benimle Gelir Misin? İstanbul’u terk etmekle, Berlin’e kavuşmak arasında geçen bir hikaye. Umut ile Janina’nın hikayesi. Benimle Gelir Misin? ülkenin siyasi gidişatını birbirini seven iki kadının kavuşması üzerinden anlatıyor, aslında bir nevi hatırlatıyor. Oyunda bir an geliyor, özgürlük mücadelesi vermek mi yoksa özgürlüğe kaçış mı daha zor bunu sorguluyorsun, başka bir an ise sadece sevmek yeter mi her şeyi geride bırakıp gitmeye diye düşünüyorsun. Akıllarda hep aynı soru, gitmek mi daha zor, kalmak mı?  

Benimle Gelir Misin? son derece akıcı ve iyi bir metne sahip. Oyunda Elif Ürse ile Başak Kıvılcım Ertanoğlu gerçekten harika performans sergiliyorlar. Ancak metin ve performanslar bu kadar iyiyken benim içime sinmeyen bir durum var. Oyundan çıktığım andan itibaren üzerine düşündüğüm ama bir türlü adını koyamadığım bu sebeple de kendimce “soğukluk” olarak tabir ettiğim bir durum vardı oyunda. Soğukluktan kastımı tam olarak açıklayamıyorum ama oyunun ruhunda ya bir şeyler eksikti ya da fazlaydı. Gerçekten bir seyirci olarak bunun adını tam olarak koyamıyorum. Benimle Gelir Misin? 'in politik mesaj kaygısı olduğunu düşünmüyorum ama anlatım biçimi belki de o soğukluk olarak tabir ettiğim durumu bana hissettirmiş olabilir.

Şunu da belirtmek isterim Benimle Gelir Misin? 'in tiyatro dünyasında kesinlikle bir yol gösterici olacağına ve yeni oyunlara ilham vereceğine inanıyorum.

Ebru Nihan Celkan’ın kaleme aldığı Benimle Gelir Misin? Sami Berat Marçalı yönetiminde ve oyun B Planı-Toy işbirliğiyle sahneleniyor. Oyunun dekoru çok iyiydi ve pek çok oyunda hazırladığı dekorlara bayıldığım Marta Montevecchi eseriydi.


Benimle Gelir Misin?’i izlemenizi tavsiye ederim.


Gidişlerinizin de kalışlarınızın da zorunlu bir tercih olmaması dileğiyle…
 



Oyun Künye Bilgileri:
Yazan: Ebru Nihan Celkan
Yöneten: Sami Berat Marçalı
Oynayanlar: Elif Ürse- Başak Kıvılcım Ertanoğlu
Dekor: Marta Montevecchi
Işık Tasarım: Alev Topal
Orijinal Müzik: Ah!Kosmos
Kostüm: Duygu Yetiş
Sahne: B Planı-Toy
Süre: 70 dk
 kaynak: ranini.tv
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping