Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
'İki Bekar' bir araya gelmeli miydi?
#1
4630f4d3-7781-4213-b044-b27468409847.jpg
Amerikalı yazar Sam Bobrick'in İki Bekar'ı, Duru Tiyatro prodüksiyonu, Ayşegül Hardern dramaturjisi ve Emre Kınay rejisiyle Aralık 2016'dan bu yana sahneleniyor. Çeviri Ekin Tunçay Turan'a, müzikler Serdar Aslan'a ait. İki bekara hayat veren Emre Kınay ve Evrim Alasya'ya sahnede Serdar Aslan, Zafer Aslan, Tarkan Tekyıldız ve Muhammed Çınar'dan oluşan DuruCazz Orkestrası müzikleri ve zaman zaman da replikleriyle eşlik ediyor. Oyun İzmir'de, Bostanlı Suat Taşer Açık Hava Tiyatrosu'nda kapalı gişe oynadı.
 
***
 
Bazen iki insanın bir araya gelmesi için birilerinin konuya el atması, iki yalnızı bir araya getirmesi, birbirlerine yönelmelerini sağlaması gerekir. Bazen de insanları hayat bir araya getirir; birlikte bir uyumu yakalamalarına, geleceğe doğru birlikte yol almalarına neden olur. Jack ve Shanette, ortak arkadaşları vasıtasıyla tanışıyorlar ama, oyunun akışı içinde dünyanın onları bir araya getirmek için dönmekte olduğuna ikna oluyoruz hiç zorlanmadan.
 
İki Bekar, tertemiz, sapasağlam bir komedi. Yazar, romantik komedi diye sınıflandırmış oyununu, üzerine laf söylemek belki de bana düşmez; ama ben olsaydım yalnızca komedi derdim. Alışık olduğumuz romantik komedi unsurlarına yüz vermeden, romantizmin karşısında komediye boyun eğdirmeden bir hikâye kurmayı öyle iyi başarmış ki yazar, yalnızca komedi deseydik de değerinden hiçbir şey kaybetmezdi oyun. Finale yaklaştıkça romantizme yenilip komediyi alaşağı edeceğiz diye öylesine korktum ki, komedi galip geldiği için, bu olurken aşkı da yitirmediğimiz için nasıl mutlu olduğumu anlatmakla bitiremem.
 

Shanette'in çekim alanına girmeye direndiğini zanneden Jack...

Belli ki özellikle kadın karakterin oyun gücüne güvenilerek yazılmış, kadının taşıdığı bir metin bu ve Evrim Alasya da gözlerindeki o muzır ve hırçın parıltıyı bir an olsun kaybetmeden can veriyor Shanette'e. Yazar Sam Bobrick Jack karakterini yazarken ne düşünüyordu bilemiyoruz tabii, Shanette kadar çekici olmaması için çaba göstermiş bile olabilir. Kadın karakterin canlılığını, enerjisini karşılayabilsin yeter, diye düşünmüştür belki de. Ama tek bir sözcük bile söylemeden, bir tek mimik ile 1000 kişilik salona bir ağızdan kahkaha attıran birinden söz ediyorum burada, laf olsun diye değil, Emre Kınay var karşımızda!
 
Şimdiye kadar hangi karakterine inanmamış, hangisini beğenmemişiz ki? Hangi sıradan karakteri o sıradan haliyle bıraktı ki o? Oynadığı hangi karakteri parlatmadı, kendinin kılmadı, hangisine hayran bırakmadı ki bizi? Yeditepe İstanbul'un yaralı Yusuf'una da, Yılan Hikayesi'nin 'yılan' Erkan'ına da, Güneşi Beklerken'in sevgi dolu Cihan'ına da bizi meftun etmedi mi? Bütün bu karakterler kalbimize kazılı ama, Sondan Sonra'yı izledikten günler sonra bile üzerimizden atamadığımız tedirginliği de hiç unutmadım. Kötü niyetli Mark'ı da kusursuz oynamış, onu da zihnimize kazımış ve her rolde bizi kendine inandırabileceğini göstermişti, Güneşin Kızları'nın merhametsiz, dengesiz Haluk'u olmadan çok önce.
 
Demem o ki, ben bu oyuna Emre Kınay var diye gittim ve beklediğimi de buldum.  Ama zannetmeyin ki sahnede sergilenen güzellikler Kınay'la sınırlıdır. Evrim Alasya, Shanette'i öyle bir sahiplenmiş, öyle muntazam giyinmiş ki üzerine, partnerinin Emre Kınay olduğunu bile unutturabiliyor bütün gözleri üzerine toplarken. Alasya'yı daha önce televizyonda da tiyatro sahnesinde de izledim ama bu, İki Bekar'ı izlerken şaşkınlık yaşamadığım anlamına gelmiyor. Kendi adıma, tiyatro seyircisi olmanın en güzel yanlarından birinin bu şaşkınlık olduğunu söyleyebilirim. Televizyon ekranında görüp sevdiğimiz insanların içindeki cevheri canlı canlı keşfetmenin hazzı büyük.
 
Bazı oyuncular sahnedeki ışıkları toplar üzerine, sahnenin büyüsünü giyinir; bazılarıysa büyüsünü kendisi yaratır, sahnenin bir köşesinde, hiçbir şey yapmadan öylece dursa bile gözleri üzerine çeker, karşı koyamazsınız. Şüphesiz ki Emre Kınay ikinci gruptandır, sahneyi tek başına doldurabilir, sizi bambaşka hayatlara hiç zorlanmadan götürebilir. İki Bekar sayesinde gördüm ki Evrim Alasya da ikinci gruptanmış, sahnenin büyüsüne hiç ihtiyaç duymadan kendi ışığıyla parlayanlardan…


 
Sahne aralarının hikâyeye katkıda bulunan ve seyircinin heyecanını canlı tutan şarkılarla doldurulması da oyuna müzikal bir tat katarak oyuncuların ışığını biraz daha parlatıyor; zira hem çok iyi şarkı söylediklerini, müziğe uyum sağladıklarını görebiliyor, hem de bunu oynamakta oldukları rolden çıkmadan yapabildikleri için bir kez daha hayran oluyoruz onlara.
 
Özetle, metin şahane, oyuncular ve oyunculuklar şahane, orkestra ve şarkılar şahane; seyirci zevkten dört köşe! Ben o ortak arkadaşın yerinde olsam bu iki bekarı bir araya getirmezdim büyük ihtimalle; ama onlar iyi ki bir araya gelmişler de yüzümüzü güldürüyor, umutlarımızı tazeliyorlar…
kaynak: ranini.tv
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping