Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Kozalar: Beni sırça köşkümden ayırmayın!
#1
794b1917-6053-4b98-bb12-de1749439370.jpg
Tiyatro oyunlarını elimden geldiğince takip edip izlemeye çalışıyorum; fakat günlük hayatın koşturmacasına kapılıp gereken özeni veremiyorum maalesef. Kozalar oyununu da aylar önce bir internet sitesinde rastlayınca öğrendim. Kadroyu duyunca gözlerimden kalpçikler fışkırdı! Binnur Kaya, Demet Evgar ve Esra Dermancıoğlu! Çok beğendiğim ve son derece yetenekli bulduğum aktrisler! Okuduğum haberde, o sıralarda Fransa'da gerçekleşmekte olan Avignon Festivali'nde 1 ay boyunca sahneleneceği yazıyordu. "Acaba Türkiye'ye de gelir mi, gelirse ne zaman sahnelenir, ben gidebilir miyim?" diye kendimi yerken, İstanbul'da Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde sahneleneceğini öğrendim. Bana bir metrobüs kadar yakın. ^^ 
İnternette satışa çıkar çıkmaz hemen biletimi aldım ve 3 Ocak Salı günü izlemeye gittim. Konusuna değinmek gerekirse şöyle izah edebilirim: Güncel toplum sorunlarından kendilerini ve çevrelerini korumaya çalışan, dış dünyaya kapalı, tek dertleri birbirlerine güç gösterisi yapmak olan üç kadının diyalogları. Sıradan bir misafirlikte yan yana örgülerini ören bu üç arkadaş etraflarında olup bitenleri önemsemeden, amiyane bir tabirle kendi hallerinde takılıyorlar. Dünya yanıyor, umurlarında değil. Babadan kalma fabrikalarıyla, evlerindeki antikalarıyla, çocuklarının ne kadar akıllı olduklarıyla, kısacası kendi başarıları olmayan ne varsa hepsiyle övünüp, birbirleriyle yarışıyorlar.

4a9a378a-4567-48e8-93cb-a03b81a3efa7.jpg
"Görmeyeyim, bilmeyeyim, duymayayım! Aman Ali Rıza Bey, tadımız kaçmasın!"

Özellikle bir sosyoloji öğrencisi olarak benim en çok dikkatimi çeken kısım, 1971 yılında kaleme alınıp sahnelenmiş bir oyunun, geçerliliğini hala koruyabilmesi oldu. O zamanki toplumsal kaos durumu, belirli kesimdeki insanların tutumu hiç mi değişmez? Değişmiyormuş demek. Bazı oyunlar vardır, konusu veya sahnelenişi sebebiyle eski bir oyun olduğunu anlarsınız. Kozalar, o oyunlardan biri değil kesinlikle. Tabii bunda usta yönetmen Ayşenil Şamlıoğlu’nun da etkisini es geçmemek lazım. 46 yıl önceki bir oyunu, özüne sadık kalarak modernize edebilmek büyük bir başarı. Hanımların günlük muhabbetleri sırasında fondaki patlama sesleri, çığlıklar, dan dan dan kapıların vurulması, o kadar çarpıcı bir etki yaratıyor ki; bir saniye önce kahkahalarla gülerken, hemen ardından kanınızın çekildiğini hissediyorsunuz. Yarattıkları bu etki için tüm ekibin ellerinden öpmek istiyorum. 
Bir de işin performans kısmı var ki evlere şenlik. Üç usta oyuncunun enerjileri, birbirileriyle olan uyumu mükemmel! Sanki bir tiyatro oyununu sahnelemiyorlar da, sazlarını ellerine almış birbirleriyle aşık atıyorlar. Tenis maçı izler gibi, bir o yana bir bu yana bakıp durdum. Abartmıyorum, gerçekten fazlasıyla keyif aldım izlerken. Tek perde oyunlara karşı hep bi’ isteksiz olurum, nedense tatmin olamam; fakat Kozalar bir istisna oldu benim için. 
İzlemek isteyenler için; oyun 10 Ocak ve 24 Ocak’ta Zorlu PSM’de, 4 Şubat’ta ise Caddebostan Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Bilet almak için hala geç değil. ^^ (10 Ocak’takine yer kalmamışsa onu bilemem. Zaten kar da yağıyor...)
Sevgiyle, huzurla, sanatla kalın. :)

kaynak: ranini.tv
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping