Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Pürtelaş Tiyatro “Parçacıklar” için hazır!
#1
d3a21039-1b58-44ec-8482-145d227046fa.jpg
Pürtelaş Tiyatro “Parçacıklar” için hazır!

Damla Aktan
İşte insanı insana, insanla anlatan, evrende sahip olduğumuz sonsuz olasılıkları sahneye taşıyıp izleyiciyle doğrudan konuşan bir güzel oyun sizlere... Hem de tiyatronun gücüne, tiyatroya sahip çıkmaya  bu kadar çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde, Pürtelaş Tiyatro sizler için yeniden perdelerini açıyor!

Güzel ve başarılı oyuncu Damla Sönmez ve Deniz Karaoğlu’nun başrollerini paylaştığı, Nick Payne’nin Constellations isimli eserinden uyarlanan “Parçacıklar”, yeni sezona hazır. Hemen belirteyim, geçtiğimiz sezon izlediğim bu eser, uzun zamandır izlediğim en güzel iki kişilik tiyatro oyunuydu.

Marianne ve Roland... Araştırma görevlisi bir kadın ve bal üreten bir erkeği temsil ediyorlar sahnede... Yanıp sönen ışıklar... Fonda ara sıra duyulan hafif bir müzik...  Sahnenin tepesinden aşağıya doğru sallanan, gezegenleri, evreni veya yıldızları anımsatan dekorlar... Hayatın her biri bir diğerinden bağımsız “parçacıkları” adeta...

4257f3c0-57c5-49eb-87ba-273976260be7.jpg
 
Hayat da biraz bütünün parçalarından oluşmuyor mu zaten? Parça parça her şey... Sevinçler parça parça, hüzünler parça parça ve hatta bazen aşk parça parça serpiştirilmiş yaşamın içine... En çok da seçimler... Hayatın içinde aldığımız kararlar, verdiğimiz tepkiler, bir anlık seçimlerimiz belirliyor gidiş rotamızı... İşte “Parçacıklar”, enfes kurgusu, temposu düşmeyen senaryosu ile tam da bunu anlatıyor izleyiciye...

Oyun, paralel evrenlerdeki sonsuz olasılıklar dünyasında nefes alan parçacıklar olduğumuz gerçeğiyle bizi yüzleştiriyor. Peki ya yaptığımız seçimler... Onlar özgür irademiz mi yoksa bu yalnızca bizim sınırlı zihnimizin bir yanılsaması mı? Tek bir seçimle hayatımızın değişebildiği olasılıklar dünyasının sonsuzluğunda ne kadar özgürüz? Giden yollar değişse de, sonuç aynı mı? Tek bir gece bir aşkı nasıl başlatabilir ve aynı anda nasıl başlamadan bitirebilir? Aslında hepsi size bağlı... Ya da değil mi acaba? İşte oturduğunuz koltukta, bir yandan bu soruları cevaplamaya çalışıyor, bir yandan da kendinizi bir sahnede Marianne, bir sonraki sahnede ise Roland olurken buluveriyorsunuz...

Oyunun yönetmeni Tamer Can Erkan henüz çok genç ama bir o kadar da yetenekli. Pürtelaş Tiyatro ekibine kuruluşunda dahil olan Tamer, Kadir Has Üniversitesi Film ve Drama - Rejisörlük Master programı mezunu. Oyundaki, neredeyse birbirinin kelimesi kelimesine aynı olan 60 küsur sahne arasındaki geçişi başarıyla yönetmiş. Tabii bunda Damla ve Deniz’in oyunculuklarının doğallığı ve içtenliğinin de büyük payı var. Son derece profesyonel oldukları ve bu işe gönülden emek verdikleri en arka koltuktan bile hissediliyor. Sahneler ve olasılıklar arası geçişler izleyici açısından oldukça tatmin ediciydi. Sahneyi gerçek kılanın kalabalık değil, oyuncuların duruşu olduğunu anlatır nitelikteydi oyun.

4a40f19f-349b-46fe-9428-0fe8605a9c5b.jpg
 
Sahnede, kalabalık ve karışık bir dekor değil, daha mistik, evrensel simgeleri betimleyen bir dekor tercih edilmiş. Tasarımını, Mimar Sinan Üniversitesi Sahne, Dekor ve Kostüm Tasarımı mezunu olan Ahsenur Çiftçioğlu yapmış. Işıklar yanıp söndükçe başka evrenlere ve başka olasılıklara geçişi hissediyorsunuz. Tabi her bir ışık yanıp sönüşünde, kendinizi yaşamınızdaki seçimleri düşünürken ve hatta bazen de “Ya şöyle olsaydı...” derken bulmak var. Bu da oyunun doğal yan etkisi...

Parçacıklar, aşkı, kariyeri, hayatı, doğum ve ölümü bir bütün olarak elen alan bir oyun olmuş. Belli ki arka planda büyük bir emek ve aynı zamanda eğlence var...  Beni en çok etkileyen replikse, “anı yaşamanın” büyüsünü satırlara taşımış şu cümleydi:
Yaşadığımız bütün zamanımız bizim. Bizim birlikte yaşadığımız bütün zamanımız hala senin. Daha azı ya da daha çoğu olmayacak ben gittikten sonra...”

Aşkın ölümle tükenmediğinin, ruha ait en güzel gerçeklik olduğunun adeta bir kanıtı olmuş bu cümle...  Tiyatroya can veren bu güzel ekibe yapılabilecek en güzel şey, onları alkışlamak üzere orada olmaktır. Tiyatro sanatçısı oyuna can verense, izleyici de en az onun kadar o oyunun baş kahramanıdır bence... Haydi hep birlikte tiyatroyu yaşatalım!

c962f555-0e86-4a41-a94d-b055bd2a1e71.jpg 
 
Daha öncesi ya da daha sonrası olmayacak... Bu güzel oyun perdelerini  5 Ekim 2016’da Moda Sahnesi’nde açıyor! 13 Ekim’de de Trump Gösteri Merkezi’nde sahne alacak ekip yeni sezonda da eminim çok başarılı bir performans sergileyecekler.

Biletleri Moda Sahnesi’nden satın alabilir, ve bu güzel ekibe eşlik edebilirsiniz... Olar yalnızca bir tık uzaklıktalar...

Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping